Türk
savunma sanayisinin önde gelen zırhlı kara aracı üreticilerinden FNSS ile
Endonezyalı PT Pindad firması tarafından Türkiye'de tasarlanan ve geliştirilen
orta ağırlık sınıfı tank Kaplan MT, Endonezya'daki kalifikasyon testlerinden
başarıyla geçerek seri üretime hazır hale geldi.
Prototipi ilk kez geçen yılın mayıs
ayındaki 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda sergilenen Kaplan MT, 5
Ekim'deki Ulusal Silahlı Kuvvetleri Günü resmi geçidinde Endonezya halkının
karşısına çıktı.
Endonezya'da bir dizi teste tabi tutulan
Kaplan MT, proje başında ortaya konan gereksinimleri karşıladığını ve hizmet
vermeye hazır olduğunu kullanıcısına gösterdi.
Kalifikasyon testleri, "dayanıklılık
testleri" ve "atış testleri" olmak üzere iki grupta
gerçekleştirildi. Kaplan MT'yi, Endonezya'nın zorlu koşullarında sınayan
dayanıklılık testleri, 6-16 Ağustos'ta Java Adası'nda yapıldı. Testlerde,
adanın batı bölümünde, farklı arazi ve iklim koşullarını kapsayan yaklaşık 2
bin kilometrelik bir rota kullanıldı.
Atış testleri ise 25-27 Ağustos'ta,
Bandung'da gerçekleştirildi. Kaplan MT, hareket halindeyken yine hareketli
hedefleri tam isabetle vurarak etkinliğini gösterdi.
Kalifikasyon testlerinde, Endonezya Savunma
Bakanlığı ve Endonezya Kara Kuvvetleri Komutanlığı yetkilileri hazır bulundu.
FNSS personeli de testlerde PT Pindad personeline destek verdi.
Kaplan MT, kalifikasyon testleri öncesinde,
temmuz ayında, tam ölçekli mayın prototipiyle mayın testlerini başarıyla
tamamlamıştı.
Kalifikasyon testlerinin de geçilmesiyle
Kaplan MT, seri üretime hazır hale geldi.
Gözler
sipariş haberinde
FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, AA muhabirine,
FNSS'nin bilgi birikimi, mühendislik yetenekleriyle müşterilerinin
ihtiyaçlarını yakından takip ederek yeni nesil araçlar geliştirdiğini söyledi.
Bu yöndeki çabalar kapsamında 30-35 ton
ağırlık sınıfındaki Kaplan MT'nin gündeme geldiğini belirten Kurt,
Endonezya'nın orta ağırlık sınıf tank ihtiyacını karşılamak için PT Pindad ile
ortak geliştirmeye dayalı bir proje modeli üzerinde anlaşmaya vardıklarını
ifade etti.
Kurt, yıl ortasında tankın ilk mayın
testinin Türkiye'de yapıldığını anımsatarak, bu testin daha sonra temmuz ayında
Endonezya'da da gerçekleştirildiğini bildirdi. Tankın yaklaşık 3 aya yayılan
dayanıklılık ve atış testlerinden büyük bir başarıyla çıktığını vurgulayan
Kurt, şöyle devam etti:
"Testler sonrasında Endonezya'da,
kullanıcı, Savunma Bakanlığı, ortağımız PT Pindad tarafında büyük bir olumlu
hava esti. Adetleri gereği törenler de yapıldı. Dediğim gibi oluşan hava çok
olumlu. Bunun bir üretim projesine dönmesi planı vardı, şimdi o aşamadayız.
2019 sonrasında 5 yıllık bütçeleri geliyor. Toplam ihtiyaç 200-400 adet arasında,
çok ciddi miktarlardan bahsediyoruz. 2018'de bir bütçe konulabileceği bilgisi
de geçen hafta geldi. 20-25 adetlik küçük bir sipariş bu yıl bile alınabilir.
Asıl büyük beklentimiz 2019 ve sonrasında yüksek sayıda ihracat potansiyelini
de içeren bir sözleşme imzalamak. İş paylaşımı yaklaşık yüzde 50-50 olacak.
Ülke olarak Endonezya'ya ciddi bir ihracat yapmış olacağız."
"Muhteşem
bir tecrübe oldu"
Kurt, tankın tasarımında FNSS
mühendislerinin rolüne dikkati çekerek, "Bizim için de muhteşem bir tecrübe
oldu. Türk savunma sanayisi adına zorlu ama büyük ve potansiyelli bir pazarın
kapısını aralamış oluyoruz. Arkamızdan diğer arkadaşlarımız da gelecektir. Rol
modeli yaratmaktan ve bunu gerçekleştirmekten çok büyük mutluluk duyuyoruz.
Pazar da tetiklenmiş oldu. Her şey ülkemiz, ekonomimiz, sanayimiz, özelde
savunma sanayimiz için. İnşallah yenileri de gelecektir." diye konuştu.
Orta ağırlık sınıfı tankın kolay
konuşlanma, düşük harekat maliyetleri gibi önemli avantajlara sahip olduğuna
işaret eden Kurt, şöyle konuştu:
"Ateş gücü ve koruma anlamında elbette
ana muharebe tankından farklılıkları var ama toplam vuruş gücü, operasyon
maliyeti, etkinlik gibi unsurların hepsini dikkate aldığımızda gerçekten
maliyet etkin bir sonuçla karşılaşıyorsunuz. Son yıllarda sıcak çatışmalarda
asimetrik savaş faktörünün ne kadar ağır olduğunu biliyoruz. Son dönemde hangi
iki ülke düzenli ordu savaşı yaptı? Bunu da dikkate aldığınızda karşınızda
görünmeyen bir düşman var zaten, tank yok. Sizin tank benzeri bir vuruş gücüne
ihtiyacınız var ama tanka karşı korunacak bir tanka ihtiyacınız yok. Operasyonu
ucuz bir tankın çok iş yapacağı bir dönemdeyiz. Bunun farkına varan çok ülke
bulunuyor. Bu yüzden de çok ilgi çekmeye başladı. Hiç beklemediğiniz 3-4
ülkeyle görüşmeler var. Eminim ki şu anda çok faal olduğumuz Ortadoğu'daki
ülkelerde hatta ülkemizde de bunun gereksinimi ortaya konulacaktır önümüzdeki
dönemde ve çok fazla ihtiyaç çıkacağını düşünüyorum."
"Türkiye
için de düşünülecektir"
Türkiye için bir ana muharebe tankı
ihtiyacının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Kurt, bunun yanında taktiksel
ihtiyaçların duruma göre belirlendiği hallerde mutlaka orta ağırlık sınıfında
tanka gereksinim duyulacağını dile getirdi. Kurt, şunları kaydetti:
"Ülkemizin ekonomik durumu malum. Her bir gereksinim için ayrı ürün almak şu anda kolay değil ama belli bir durumun ağırlığı varsa buna uygun hareket etmek durumundasınız. Güneyimiz malum, karşımızda düzenli ordular yok. Bundan sonra olma ihtimali de çok görünmüyor. Batıyla savaş ihtimalini konuşmanın anlamı yok. Dolayısıyla 10 tankım var, onu da ana muharebe tankı mı olsun, yoksa 6 tane olsun, 4 tane de daha kullanışlı, basit, maliyet etkin çözümler mi olsun? Bunu düşünmek lazım. Eminim Genelkurmayımız, Silahlı Kuvvetlerimiz bunu çok fazla düşünüyorlar. İmkanlar ölçüsünde yeni projeler için de düşünüleceğini zannediyorum ama bugün için düşüncenin ötesinde bir şey olmadığını biliyoruz."