Elektrikli ve sıfır emisyonlu yenilenmiş uçak
geliştiricisi Ampaire’in kurucusu Kevin Noertker, elektrikli uçaklarla hava
yolu şirketlerinin tüm operasyon maliyetlerini yüzde 80'e kadar azaltarak bilet
fiyatlarını ucuzlatabileceğini ve böylece daha fazla uçuşla hızlı ulaşımın
insanlar için daha cazip kılınabileceğini söyledi.
Noertker, bu yıl ilk kez Türkiye
Finalleri'nin dahil edildiği dünyanın en kapsamlı uluslararası Ar-Ge
girişimcilik yarışmasını yapan Hello Tomorrow Etkinliği için geldiği
İstanbul'da, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Elektrikli uçak öncüsü Ampaire'ın
hikayesini ve planlarını anlatan Noertker, 2015 yılında şirketinin kurucu
ortağı Cory Combs'un kendisine "elektrikli uçak tasarlayacağız"
dediğinde inanamadığını söyledi.
Noertker, arkadaşına ilk tepki olarak
"bu mümkün mü?" sorusunu yönelttiğini dile getirerek, "Aslında hem
mümkün hem de merak uyandıran, güçlü bir iş oldu." ifadesini kullandı.
Şu anda biri teknoloji bakımından
yenilenmiş olmak üzere üç elektrikli uçakları bulunduğunu belirten Noertker,
tasarladıkları TailWind-E uçağının tamamen batarya ile çalıştığını, TailWind-H
uçağının ise hibrit olduğunu aktardı. Noertker, bu uçakların 300 kilometre uçuş
yapabildiklerini ve test aşamasında olduklarını da vurguladı.
Test aşamasının 2-3 yıl kadar sürdüğünü
ifade eden Noertker, "Test aşaması süresince bazı gösteri uçuşları
yapacağız. Bunlardan birisi 2019'un ilk aylarında Hawai'de olacak. Bu uçaklar
son derece güvenli. Batarya ile çalışıyorlar ve biz bu uçaklarda yavaş şarj
edilen bataryaları kullanıyoruz ki kullanım süresi daha uzun olsun.
Teknolojisini yenileyerek elektrikliye dönüştürdüğümüz uçakta 6 koltuk vardı,
şu an hedefimiz 19 koltuğa çıkmak." diye konuştu.
''Ucuzluk
biraz da hava yolu şirketlerine bağlı''
Noertker, elektrikli uçakların ekonomik
açıdan hava yolu şirketlerine çok büyük katkı sağlayacağını belirterek, şöyle
devem etti:
''Hava yolu şirketlerinin operasyon
maliyetlerinin üçte birini yakıt oluşturuyor. Elektrikli uçaklarla yakıt
maliyetleri yüzde 90, bakım maliyetleri ise yüzde 50 azalıyor. Toplamda tüm
operasyon maliyetlerine baktığımızda normal bir uçağa göre yüzde 80'e kadar
tasarruf sağlanabilir. Bu gelişme uçak bileti fiyatlarını da düşürebilecek bir
durum, tabii ne kadar düşeceği biraz da hava yolu şirketine bağlı. Aynı
zamanda, sonuçta artık petrol kullanmıyorsunuz ve uçağın bataryasını şarj etmek
için ihtiyaç olan elektriği her yerde bulabiliyorsunuz. Bu durum, şirketlerin
uçuşlarını sıklaştırmasına imkan sağlarken, daha fazla havaalanının da
kullanımını artırıyor. Böylece hem uçuşlar hem de havaalanları artacağından
hava yolu taşımacılığı insanlar için daha cazip hale gelebilir.''
'İstanbul
- Bursa 20 dakika'
Ampaire'ın uçuşları konusunda
İstanbul-Bursa arasını değerlendirdiklerini anlatan Noertker, "Türkiye'de
İstanbul-Bursa arasını düşünürsek, Osmangazi Köprüsü'nden iki şehir arası
karayoluyla yaklaşık 1,5 saat, daha önce yaklaşık 4 saatti. Bu mesafede hiçbir
havayolu uçmaz ama Ampaire'ın yaptığı gibi 300 kilometrelik uçuşlarla iki şehir
arası 20 dakikaya düşer. O yüzden, her anlamda daha fazla katkısı var. Biz
Ampaire olarak Türkiye ile de bu alanda iş birliği yapmak istiyoruz."
ifadelerini kullandı.
Noertker, şu an dünyanın en önemli gündem
maddelerinden biri olan karbon emisyonları açısından düşünüldüğünde de
elektrikli uçakların önemli bir katkı sağlayabileceğine dikkati çekerek,
dünyada havacılıktan kaynaklı karbon emisyonu miktarının 800 milyon ton seviyesinde
olduğunu hatırlattı.
Bunun toplam karbon emisyonlarının yüzde 3'üne denk geldiğini vurgulayan Noertker, artık petrol şirketlerinin de iklimsel endişelerini göz önünde bulundurarak bir dönüşüm yaşadığını ve bir "enerji" şirketi olma yolunda evrildiklerini sözlerine ekledi.